İZMİR – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), ülke genelinde 316 alanı maden arama sahası ilan ederek ihaleye çıkardı. Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre İzmir’de de Bergama ve Ödemiş bu sahalar içerisinde yer alıyor. Ödemiş’te 66 hektar, Bergama’da ise 535 hektarlık alan ihaleye çıkarılırken, kapalı teklif ve açık artırma usulü ile yapılacak ihaleler 30 Ocak günü gerçekleştirilecek.
İhale ile birlikte Bergama’da uzun yıllar tartışmalara neden olan Koza Altın Şirketi’ne ait altın madeninin bulunduğu alanda yeni bir altın madeni daha açılmasının da önü açıldı. Geçimi hayvancılık olan Çobanlar Köyü yakınlarında kurşun, altın, gümüş ve kobalt gibi ağır madenlerin aranacağı belirtiliyor. “Altın” kelimesinin Bergamalılar için anlamı ise “siyanür”.
90’LARDA ALTIN MADENİNE KARŞI MÜCADELE: ‘ASTERİKS VE HOPDEDİKS’
Yaşanan gelişme bölgede 1990’lı yıllarda altın madenine karşı verilen mücadeleyi hatırlattı. Almanya ve Avusturalya menşeli şirketlerin ortaklığında kurulan Eurogold firması 16 Ağustos 1989’da bölgede maden arama ruhsatı aldı. 2005’ten beri Koza Altın İşletmeleri tarafından işletilen maden ocağı 1990’lar ve 2000’lerde birçok kez el değiştirdi ve hisseleri Amerika, Almanya, Avusturya, Fransa ve Kanada menşeili bir çok şirket arasında gidip geldi.
Yine bu yıllarda bölge altın madenine karşı birçok eyleme sahne oldu. O dönem verilen mücadeleye bölgedeki birçok insan öncülük etti. Ancak iki isim hafızalardaki yerini koruyor. Bergama köylülerinin madenin zararlarına dikkat çekmek için başlattığı yarı çıplak eylemlerde çizgili pijaması ile çizgi film karakteri Hopdediks’i andıran Bayram Kuzu ve yine pos bıyıkları ile en önde yer alan “Asteriks” lakaplı Oktay Konyar. MAPEG’in bölgede yeni bir altın madenine ön açabilecek ihalesini bu iki isme sormak istedik ancak Hopdediks Bayram 2001 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu vefat etti. Arkadaşı “Asteriks Oktay” ise bizi bir kez daha o yıllara götürdü.
‘BİZ BUNUN BEDELİNİ AĞIR ÖDEDİK’
Konyar, geçmişten bugüne bu bölgede madencilik faaliyetlerine “dur” demek için mücadele ettiklerinin altını çizdi. Konyar, “Etik madencilik Türkiye’de yok. Ağır metaller var. Siyanür, arsenik, cıva gibi maddeleri doğaya bırakıyorlar. Bu yeraltı sularına karışıyor. Bu korkunç bir felakettir. Dünyada da bu felaketlerin örnekleri var. Bir kere güvenli bir durum değil. Bergama önemli bir pamuk üretim merkezi. Tütün var, üzüm var. Özellikle de zeytin bölgesiyiz. Bir kez denemişsin. Yani açmışsın ve tepki görmüşsün. Birileri karşı çıkmış, ‘dur’ demiş. Para odaklı projeler bunlar. Biz bunun bedelini ağır ödedik, çocuklarımızın ödemesini istemiyoruz” dedi.
‘İZİN VERMEYİZ’
Son yaşanan gelişmeyi değerlendirerek, bölgede siyanürlü altın arama gibi faaliyetlere izin vermeyeceklerini vurgulayan Konyar, şunları kaydetti:
“Alt yapısı hazırdı. Bütün yayları, ormanları, koyları kapattıkları gibi buralarda da daha önceden madenin bir kısmını çıkardılar. Şimdi de belli ki önümüzdeki yıllarda tekrar gelecekler. Gelme numaraları bunlar. Önce halkı ve toplumsal değerleri kontrol edecekler. Sonra bir süreç başlayacak. Bunları daha önce de yaşadık, biliyoruz. Bu süreci de izliyoruz. Şunu kesinlikle söylüyorum, biz bu madeni bir daha burada çalıştırmayız. Bu tarz madencilik faaliyetlerine de izin vermeyiz. Köylü bunu yaşayarak öğrendi.”